Yapıları dil olarak birbirine bağlayan, güzel yaşlanan, Kıbrıs’ın
karakteristik peyzajının bir uzantısı haline getirip ona güçlü
bir kimlik kazandıran bir malzeme olarak doğal taş seçildi.
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kamp Üs Binaları “Kıbrıs ” Türkiye
ile Avrupa Birliği arasındaki uzlaşma periyodunda en çok duymaya alıştığımız kelimelerden biri . Adanın Türkiye , Yunanistan ve AB
arasındaki en önemli politik tartışmalardan
biri hali ne gelmesine rağmen, adanın her iki
kıyısında da hayat devam ediyor . Kuzey Kıbrıs ,
Türkiye ’de yaşayan insanlar için kumarhaneleriyle
ve turizm kapasitesiyle ünlü . Türkiye ’de
yaşayanlar genellikle Kuzey Kıbrıs ’ta yaşayanları
kendi kaynakları na daya nan bir iç ekonomi geliştirmemekle suçluyor . Türk devleti
Kuzey Kıbrıs ’ı hem politik hem de maddi olarak
desteklemeye devam ediyor .
P olitik gündemdeki son gelişmelere göre Kuzey Kıbrıs’ta yeni bir
yerleşim türü oluşturulmuş: Bugün Kuzey Kıbrıs öğrenci nüfusu
toplamda 30,000’i bulan beş büyük üniversiteye ev sahipliği
yapıyor. Eğitim, Kuzey Kıbrıs için bir endüstri haline gelirken, son katkı
Ankara’da bulunan ve Türkiye’nin en eski ve en büyük üniversitelerinden
olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’ den geliyor. Kuzey Kıbrıs’ın
bir bölgesi olan Güzelyurt’taki yeni yerleşkenin ana planını bitirdikten
sonra ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 2003
yılında yönetim, kütüphane ve enformasyon teknolojileri binaları için
öneriler toplamak amacıyla, tek aşamalı, ulusal bir mimari yarışması düzenlemiş.
Bu üç ana fonksiyondan oluşan kompleksin, öğrenci ve görevli
sirkülasyonunu yerleşkenin içine en çok çekecek olmasından dolayı yerleşkenin
kalbi olması düşünülmüş. Bu binalar için ayrılan, ana meydana ve
yerleşkenin tümüne hâkim olan yer yönetimin aradığı prestiji de sunuyor.
Yarışma gerekleri çevrenin sıcak iklimiyle uyumlu, minimum düşey sirkülasyonlu
ve olabildiğince çok dış mekân kullanımlı, göreceli olarak alçak
binalar önerileri içeriyor. Uzun, çok sıcak ve nemli yaz sezonu yarışmacıları
en enerji korunumlu yapıları en az yapım ve sağlanabilirlik gereksinimleriyle
tasarlamaya zorlamış. Göreceli olarak güçlü kuzey rüzgârları tasarım
ekipleri için başka bir büyük tasarım girdisiymiş. Önerilerde rüzgârı
temel tasarım elemanı olarak kullanmak gibi bir fikir geliştirilmiş. Diğer
yarışma önerilerinin çoğu önerdikleri binalarla verilerden olan ana meydan
ve yürüyüş alanını çevrelemeyi ve vurgulamayı seçmiş. Bu çözümde
ise kuzeydeki vadiye doğru büyük bir açılım tasarlanmış. Bu, yürüyüş yolunda
ve ana meydanda büyük saçağın altındaki insanları cezbedecek ve
daha sonra onları çevreleyen kütüphane ve ET binalarına dağıtacak bir
doğrultu sağlamış. Bir başka önemli karar arsanın kuzey sınırına bir izleme
güvertesi koymak. Bu güverte aynı zamanda tüm meydanı vadiye bakan
büyük bir balkon haline getirmiş. Sirkülasyon alanları, her ne kadar avlu
göz önüne alındığında burası ön cephe olsa da, binaların güney kesimlerine
yerleştirilmiş. Fakat bu karar, binanın pasif iklim kontrollerinden kar
etmesini sağlıyor ve bakım ile işletme giderlerini en aza indiriyor. Düşey,
alçak bina iç mekânları monotonluğu alt etmek için olabildiğince birbiri
içine giren çok katlı boşluklara sahip olacak şekilde tasarlanmış.
* Bu yazı Ömer Kanıpak tarafından A10’un 6. sayısı (2005 Kasım / Aralık) için kaleme alınmıştır.
Kütüphanenin açısal yerleşimi de binalar arasında daha dinamik dış
boşluklar yaratmak üzere üretilen başka bir yaklaşım. Yönetim binası ile
enformasyon teknolojileri binasını ayıran büyük saçağın öğrenciler ve
çalışanlar için cezp edici bir dış açık alan oluşturmakta. Zorlu iklimsel
koşullar, yapım ve işletme için finansal limitler yarışmacıları alçak gönüllü
çözümler üretmeye zorlamış. Tasarım grubu bu kısıtlamalar arasından zeki
ve basit manevralar yaparak bir çözüm üretmiş
Yapıları dil olarak birbirine
bağlayan, güzel yaşlanan, Kıbrıs’ın
karakteristik peyzajının bir uzantısı
haline getirip ona güçlü bir kimlik
kazandıran bir malzeme olarak
doğal taş seçildi.