çeVresel farKındalığa odaKlanan Ve alternatİf üretİm yaKlaşımlarıyla dönüşen tasarım endüstrİsİ, doğal taşı mİmarİ ölçeKten çıKarıP günlüK hayatımıza entegre edİyor. doğal taşın günümüz tasarım sahnesİndeKİ Konumunu maıson&objet fuarı üzerİnden bİr değerlendİrme Geçtiğimiz Ocak ayında Paris’te gerçekleşen Maison&Objet fuarı, “Excuse My French!” teması ile tasarım sahnesini farklı başlıklar altında bir araya getirdi. Maison & Objet’nin global trend ajansı Nelly Rodi iş birliği ile belirlediği tema, geleneğin ve kültürel mirasın günümüze tercüme edilmesinde kimlik arayışına dikkat çekiyor. Bu kimlik arayışında, geleneğe sahip bir malzeme olmasından dolayı doğal taş kullanımı önem kazanıyor. Dünyadaki doğal kaynak tüketimini en çok tetikleyen sektörün tasarım olduğu günümüzde, tüketim alışkanlıklarımızı ve üretim biçimlerimizi yeniden değerlendiriyoruz. Çevresel farkındalığa odaklanan ve alternatif üretim yaklaşımlarıyla dönüşen tasarım endüstrisi, doğal taşı mimari ölçekten çıkarıp günlük hayatımıza entegre ediyor. Doğal taşın günümüz tasarım sahnesindeki konumunu Maison&Objet fuarı üzerinden değerlendirdik.
Bu sene Maison&Objet, Rising Talents ödüllerinde Çin’den genç yetenekleri bir araya getirdi. Tasarım endüstrisinin hızlı dönüşümüne tanıklık eden ve bu dönüşümün en önemli parçası olan Çin, bugün, zanaat kültürü ile yavaşlamayı tercih ediyor. Ülke, globalde, inovasyon ve teknoloji kadar, tasarım sahnesi ile de yükselen bir değer olarak ön plana çıkmayı amaçlıyor. Yeni Çin estetiği; hızlı ve yüksek performanslı değil, iyi zanaata sadık olan bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Fuarda, kendi iş modellerini geliştirerek aynı zamanda birer girişimci olan genç tasarımcıların çalışmaları yer aldı.
Rising Talents Award kazananalarından biri oran Hongjie Yang, “doğan” ve “olan” arasındaki ilişkiler hakkında yaptığı araştırmalar üzerinden tasarımlarını gerçekleştiriyor. Design Academy Eindhoven’da edindiği araştırma odaklı eğitimi üzerine, insan elinden yapılmış her şeye merak ve şüphe ile yaklaşan tavrı; Hongjie’yi ayrıştırıyor. Hongjie’nin neredeyse tasarlanmamış gibi gözüken ürünleri, aslında doğal görünebilmek için günümüz teknolojisini kullanıyor. Bir kalıntı ya da doğadan kopmuş bir parça gibi gözüken tasarımlar, doğal taş ve alüminyumun birleşiminden oluşuyor. Hongjie’nin Maison&Objet’de sergilediği ürünler, insan ve doğa yapımı oluşumlar arasındaki ilişkiyi yansıtıyor. Hem birbirine paralel hem de kontrast gözüken bu ilişki, “yeni antik”in keşfi olarak da gönümüze tercüme edilebilir. Arkeolojik bir kazının parçaları gibi gözüken tasarımlar, sürekli kendi derisini yenileyen bir canlı gibi davranan bir doğal taş yapısını, günümüz teknolojisi ile mümkün hale getiriyor ve kendinin en rafine hailni yine kendinde buluyor.
Bentu tasarım stüdyosu ise toplumun sürekli değişen yapısını, malzemelerin yeniden kullanımına karşılık gelen bir tasarım süreci ile yansıtıyor. Yanmış kömürlerin küllerini, yapı malzemelerinin ve inşaatların atıklarını; mobilya, aydınlatma ve aksesuarlara dönüştürüyor. Atıkların değerlendirmesi üzerinden yeni bir doğal taş tercümesi de yapıyor diyebiliriz.
Bentu’nun Maison&Objet’de sergilediği “Terrazzo” koleksiyonu, dünyanın en büyük seramik üretim merkezi olan Foshan kentindeki seramik atıklarının yeniden değerlendirilmesi ile kent için sürdürülebilir bir mobilya üretim endüstrisi yaratma umudunu taşıyor. Bentu’ya göre Çin’in üretim merkezi olmak ile eşleşen imajı, çevre farkındalığına odaklanan bir tasarım yaklaşımı ile dönüşebilir. Orijinal Terrazzo dokusu veren yüzeyler, seramik atıklarının yanı sıra inşaatlarda kullanılan beton ve taş atıklarının birleşiminden meydana geliyor.
Endüstriyel tasarımın sistematik bir düşünme biçimine dayandığını söyleyen Bentu, malzemenin uygulamasını yeniden ele alarak tüm tasarım sürecine yaymaya inanıyor. Böylece malzeme deneylerini, tüm sürecin başına koyarak ayrışıyor.
Defne Koz’un İtalyan doğal taş üreticisi Monitillo Marmi’nin Walls and Floors koleksiyonu için tasarladığı PROFONDO, sertliği ile bilinen mermerin dokusunu yumuşatan bir görsel algı yaratıyor. “PROFONDO”, duvarda bir kesik gibi gözüken, dairesel, kıvrımlı formu ile yüzey kaplamasını ikinci boyuttan çıkarıyor ve üçüncü boyut kazandırıyor.
İsviçre’de çalışamlarını sürdüren Shibui tasarım stüdyosu Maison&Objet’de yalın ve işlevsel masaüstü obje koleksiyonunu sergiledi. Shibui, Japonica basit, mütevazi ve alçak gönüllü güzelliğe verilen isim. Selanikli Athanasios Babalis ve Cenoval Constantinos Hoursoglou tarafından kurulan stüdyo; bu kavramı tasarımda her detayın bir amacı, her formun bir işlevi takip ettiği; doğa ile harmoni arayışında olan bir sürece tercüme etmiş. Bu doğrultuda doğal malzemeler kullanan stüdyo, üretimde de artizanlar ile çalışıyor ve mininum kaynak ve doğal malzeme kullanarak yaşam döngüsü süren ürünler tasarlıyor. Stüdyonun doğal taş kullanarak gerçekleştirdiği masa üstü objeleri taşın doğal halini primitif formlarla bir araya getiriyor.