Granit, doğada bol miktarda bulunan ve geri dönüşümü diğer doğal taşlara görece daha kolay olduğu için sürdürülebilir bir malzeme olarak biliniyor. Granitin öne çıkan bu özellikleri sanatçılara da ilham vererek, onu eserlerinde sıkça kullanmalarını sağlıyor. Amerikalı sanatçı Matt Byrd, granitin ekolojik özelliklerinden etkilenerek “Howard” isimli koleksiyonu yarattı. Koleksiyonu oluştururken hayvan ve cansız nesneler gibi tanıdık öğelerden ilham alan sanatçı seride, yapboz gibi birbirine geçebilen çeşitli granit parçalarını kullanmış. Malzemeleri çevresinden elde eden Byrd, yaşadığı Kuzey Karolina’da dere kenarları, boş araziler ve tren rayı gibi pek çok alanda karşısına çıkan granitleri toplamış.
Çevre Dostu Tasarım
Heykeltıraş Matt Byrd, 2020 yılında yayınladığı “Howard” koleksiyonunun ana çıkış noktasının geleneksel duvar işçiliği teknikleri olduğunu belirtiyor. Byrd, “Koleksiyonumdaki heykel parçalar iki veya dört parçadan meydana geliyor. Benim için her taşın kimyasal bir yapıştırıcı olmadan duvar örme tekniği gibi birbirinin üzerinde dengede durması çok önemli. Fiziksel veya görsel tüm işlerde, dengeyi en önemli unsur olarak görüyorum” diyerek eserlerini açıklıyor. Yükseklikleri 30 ila 40 santimetre arasında değişen heykeller, geleneksel kuru doğal taş örme sanatının izlerini taşıyor. Eserlerin el yapımı olan her bir parçası, dairesel kenarlar, iç oymalar ve çıkıntılar yardımıyla daha büyük parçalara geçirilerek dengelerini koruyor.
Granit Heykellerin Karakteri
Koleksiyondaki eserlerin tamamı granit malzemeden yapılmış olsa da doğal taşın kendine özgü karakteri sayesinde her bir parçayı farklı özelliklerle ele alan Matt Byrd bu durumu “Doğal taşı oymaya başladığınızda heykeli yönlendiren onun özüdür. Bazen güzel bir kuvars damarına şaşırırsınız, bazen de gizli bir çatlak tüm parçayı ikiye ayırarak başka bir biçime dönüşmek ister. Her parça için temelde aynı tip taş kullansam da nerede çıkarıldıklarına bağlı olarak birbirlerinden farklı karakterlere sahip” diyerek açıklıyor. “Howard” serisindeki her heykel, ilham alındığı eylem veya nesnelere göre adlandırılmış. Örneğin “Cuddle” isimli eser, birbirini kucaklarmış gibi görünen iki L şeklindeki doğal taşın kenetlenmesiyle ortaya çıkmış. “Factory” heykeli ise üst ve yanlardan çıkan silindirik parçalara sahip dikdörtgen bir tabandan oluşarak soyut bir fabrika görüntüsü sunuyor. Granitin ayırt edici özelliklerini korumaya özen gösteren sanatçı, parçalara ayrı karakterler verse de onun ham halini ve doğal renk birleşimlerini sunuyor.











