Bir asır önce Mimar Apostol Mavrodoğlu tarafından tasarlanmış olan Hamit Bey Apartmanı’nın dördüncü katında yer alan Bell Evi, normalde ailesiyle birlikte Londra’da 6 yatak odalı Viktoryan tarzı bir evde yaşayan ve dünyanın her yerinde seyahat ederek çalışan tekstil tasarımcısı İngiliz bir ev sahibi için tasarlanmış. Benzer vizyona sahip bir tasarımcı olarak mimarlarla uyum içinde çalışan ev sahibi, alüminyum radyatörlerin ve plastik pencere çerçevelerinin orjinal dökme demir radyatörler ve ahşap çerçevelerle değiştirilmesini; eski ahşap yer karolarının çok iyi durumda olmamalarına rağmen korunmasını; duvarlardaki süslemelerin de eksik kısımlarının orjinal parçalardan kalıplarla çoğaltılarak tamamlanmasını tercih etmiş. Böylece mimarların yaptığı ilk şey daireyi eski haline getirmek olmuş. Daha sonra tasarıma ev sahibinin ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına yönelik ilaveler yapılmış. Örneğin, küçük mutfak alanına ek olarak, girişin hemen karşısındaki yaşama alanlarından birine büyük bir mutfak yerleştirilmiş. Her iki mutfak da İngiliz usulü yemek pişirmeye uygun bir tezgah ve büyük lavabolarla tasarlanmış. Doğal olarak büyük bir La Cornue ocak da mutfağın merkezindeki yerini almış. Üst dolaplar kaldırılarak, duvar süslemeleri görünür hale getirilmiş. Duvarlardaki süsleme detayları beyaz boyalı ahşap dolaplarda ve her yerde tekrar edilmiş. Bu durum “Eğer bir şeyden hoşlanırsam ve doğru çözüm olduğuna inanırsam onunla devam ederim” diyen ev sahibinin Achille Castiglioni tasarımı Fucsia model pandantif aydınlatmanın farklı varyasyonlarını neden evin her tarafında; salonda, mutfakta, banyolarda ve dolaşım alanlarında kullanmayı tercih ettiğini de gayet iyi açıklıyor aslında.
Bell Evi’nin zeminlerinde kullanılan mermer seçimlerinde de benzer bir yaklaşım kendini göstermiş. Ev sahibinin, hamamlarda ve hatta mezarlıklarda görmeye alıştığımız, Türkiye’nin en yaygın mermerlerinden olan Marmara mermerini tercih etmesi üzerine, mimarların günümüzde pek yaygın kullanılmayan ancak İstanbul’un asırlık apartmanlarında hala var olan dumanlı düzensiz desenleri bulmaları günler sürmüş. Banyolar için basit ve modern bir tasarım tercih eden mimarlar, konuk banyosunun duvarlarında siyah arduvaz mermer, ana banyo duvarlarında da bej mermer tercih etmiş. Evin mevcut iç kapıları iptal edilerek çerçeveleri yapının kendi döneminin tarzına uygun şekilde yenilenmiş. Böylece iç mekanlara daha fazla gün ışığı alınması sağlanırken, duvarlarda kullanılan beyaz boya sayesinde en karanlık kış günlerinde bile ışıkla dolu, aydınlık bir yaşam alanı elde edilmiş. İç mekanlardaki dönüşüm ve yenileme sürecinin sonunda ev sahibinin dünyanın çok farklı bölgelerinden topladığı antika eşya ve aksesuarlarla oldukça sade ama zevkli bir dekorasyon elde edilmiş.
KÜNYE
İç Mimari Tasarım: Ofist
Tasarım Ekibi: Yasemin Arpaç, Sebahattin Emir
Proje Koordinatörü: Göksen Güngör
Elektrik İşleri: Ceyhun Sayar
Ahsap İşleri: Tayfur Somer
Taş İşleri: Oktay Yeğin
Boya İşleri: Ali Aksu
Sihhi Tesisat: Fuat Kır
Toplam İnşaat Alanı: 160 m2
Proje Yeri: Gümüşsuyu, İstanbul
Fotoğraflar: Ali Bekman






