Yüksek Mimar Arda Işık tarafından 2004 yılında İzmir’de kurulan XL Mimarlık+Mühendislik, kendine özgü tasarım stratejisi ve söylemiyle ayrımlaşan ve mimari projelendirme için stratejik planlama, tasarım odaklı düşünme ve sanat yoluyla bütünsel bir yaklaşım öneren bir mimarlık ve mühendislik ofisi. XL Mimarlık+Mühendislik çatısı altında yurt içinde ve yurt dışında okul kampüslerinden spor yapılarına, ofis binalarından konutlara, alışveriş merkezlerinden müzelere, kent meydanlarından kamusal alanlara farklı tipolojilerdeki pek çok projeye imza atan Y.Mimar Arda Işık ile Paris merkezli The DNA Paris Design Awards’da Withco Coworking Space ve İrme Elektrik Genel Merkez Binası projeleriyle iki ayrı ödüle layık görülmesinin ardından ödüllü projelerini, mimarlığa bakış açışısını, pandemi sonrasında çalışma ofisleri için yeni çözüm önerilerini ve doğal taş malzemeyle ilgili düşüncelerini konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Mimarlık mesleğine duyduğunuz ilgi nasıl başladı?
Arda Işık: XL Mimarlık+Mühendislik firmasının kurucu ortağıyım. Ofisimin merkezinin de olduğu İzmir’de yaşıyorum. Evliyim ve 1 oğlum var. Mimarlık pratiğinin dışında sivil toplum kuruluşlarında da aktif görevler aldım, alıyorum. Üniversite tercihine kadar hem sosyal hem de matematik ve fen bilimleriyle oldukça ilgiliydim. Spor ve sanatın pek çok koluyla da fiilen ilgileniyordum. Babamın yönlendirmesi ve önerisiyle ODTÜ Mimarlık Bölümü’nü tercih ettim ve 1998 yılında mezun olarak profesyonel olarak çalışmaya başladım.
XL Mimarlık+Mühendislik’i nasıl ve ne zaman kurdunuz? Ne tip projeler üretiyorsunuz?
AI: XL Mimarlık+Mühendislik’i 2004 yılında İzmir’de kurdum. Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra dekorasyon ve fuar standı gibi işler almıştım. Bu işlerin başarılı olması ve hatta ödüller almasıyla, aynı firma sahiplerinin mimari ve iç mimari proje işlerini üretmeye, bu proje işlerinin başarılı olmasıyla da ulusal ve uluslararası ölçekte mimari, iç mimari ve görsel kimlik tasarım işleri yapmaya başladım. Projelerimizin yapısal tasarımlarının mimari proje süreçlerine dahil edilmesi ve eşgüdüm sayesinde tasarım süresinin çok daha kısalacağını öngörerek 2014 yılında ofisimizde yapısal tasarım bölümü oluşturdum. Ofisimizin kuruluşundan beri tasarım konusuna getirdiği ayırt edilebilir söylem, yaklaşım ve sonuç ürünlerinin hem estetik hem kurgu olarak alışılmışın dışında çözümler sunması ile konut projelerinden, genel merkez, ofis, teknoloji merkezi, okul veya otel yapılarına ve farklı ölçeklerdeki iç mimarlık projelerine kadar pek çok tipte proje ürettik ve üretiyoruz.
Tasarıma bakış açınızdan söz edebilir misiniz? Projelerinizi farklı kılan nitelikler hangileri?
AI: Mimarlığı sadece yapı yapma sanatı olarak değil, aynı zamanda kültürel, sosyal bir düzenleyici, bir yatırım aracı ve kentleşmenin bizzat kendisi olarak görüyorum. XL Mimarlık+Mühendislik olarak mimarlık pratiği için stratejik planlama, tasarım odaklı düşünme ve sanat yoluyla bütünsel bir yaklaşım öneriyoruz. Böylelikle projelerimizin hem yatırımcı, hem kullanıcı, hem de kentli için elle tutulabilen bir değer yaratmasını hedefliyoruz.
DNA Paris Design Awards 2020’de ödül alan Withco Coworking Ofis Alanı ve İrme Elektrik Genel Merkez Binası projelerinizden söz eder misiniz? Sizce projelerinizin hangi yönleri bu ödüllerin alınmasında etkili oldu?
AI: Öncelikle her iki projenin imalatında da özüne sadık kalarak inşaatları gerçekleştiren bina sahipleri Övünç Emre (Withco) ve Mehmet İlhan’ın (İrme) vizyonunun binaların yarattığını düşündüğümüz değerde büyük pay sahibi olduklarını düşünüyorum. Bununla birlikte, sanırım binaların bulundukları kentsel alana kattıkları estetik değer ve yarattıkları akupunktur etkisiyle binaları içeriden ya da sokaktan deneyimleyenlerin yaşadıkları alışıldık olmayan mekansal algıyı yarışmada kullandığımız fotoğraflarda yansıtmış olmalıyız.
Paylaşımlı bir ofis alanı tasarımı ile ödül almış bir mimar olarak pandemi sonrasında çalışma alışkanlıklarının ne yöne evrileceğini düşünüyorsunuz? Ofis ortamlarında ne tip yeniliklerle karşılaşacağız?
AI: Halen kullandığımız ofisin de paylaşımlı bir ofis alanı olduğunu göz önüne alarak beklentilerimin dezenfeksiyon, hijyen ve temizlik boyutunda kaldığını, her türden hastalığa karşı direnci arttıran en büyük kuvvetin insan bağışıklığı olduğunu ve sosyal ortamın –ve mümkünse Withco’daki gibi biyofilik bir çevrenin- mental olarak çalışan bir kişiye en büyük yardımcı olduğunu düşünüyorum.
Yaratıcılığınızı nasıl besliyorsunuz? İlham kaynaklarınız neler?
AI: Gözlem, sorgulama, okumak ve gezmek…
Güncel projeleriniz ve gelecek planlarınız hakkında neler söylersiniz?
AI: Bu sene tamamlanmasını beklediğimiz ARON Nea Vourla Konut Sitesi projesi ve önümüzdeki sene tamamlanacak olan İAOSB Scada Merkezi binası ile HYS mağaza projeleri muhtemelen yeni yarışmalara sunacağımız tamamlanmış projeler olacak. Global olarak tanınır olmak ve ayırt edilebilir söylemimizi ifade edebileceğimiz uluslararası ortamlarda bulunmak gelecek planlarımız arasında bulunuyor.
Projelerinizde doğal taş kullanmanızın en önemli nedenleri nelerdir?
AI: Doğal taş, doğanın eşi olmayan bir oluşumu olduğu üzere, yapılarda kullanıldığı yüzey ya da hacimlere biriciklik katan bir yapı malzemesidir. Yüzey formundaki farklı dokular ile zamansal bir algı yarattıkları gibi taşsal ifadeyle bütün halinde bir süreklilik algısı da oluştururlar. Bu algıyı oluşturmayı kurguladığımız projelerimizde, uygun teknik özellikler gösteren doğal taşları kullanmayı tasarımlarımıza ruh katan bir unsur olarak görüyoruz.
Fotoğraflar: Ozan Çelik