Birbirinden farklı atmosferler yaratma konusunda eşsiz olan doğal taş, tasarım alanında oldukça yaygın kullanılan bir malzeme. Tasarımlara heykelsi görünümler vermenin yanı sıra bulunduğu coğrafya ile tasarıma bir kimlik, aidiyet bazen de gezgin bir ruh kazandırırken birbirinden farklı malzemelerle de hemhal olup uyumlu birliktelikler sergileyebiliyor. Bu sayıda ele aldığımız dosya konusunda Studio MVW tarafından tasarlanan Jinye sehpa koleksiyonu mermer ve bronzun lüks bir birleşimini gözler önüne sererken, Studio EO tarafından tasarlanan Drill Vasas vazo serisi farklı ocaklardan toplanan atık mermerlerin bir değerlendirilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Katharina Eisenköck, Tension Mirror ile ayna gibi kırılgan bir unsuru taşı delercesine güçlü kılarken Sebastian Herkner de Salute ile sağlam ve dengeli taş sütunların ince bir metal frizbi ile ikiye ayrıldığı anı hayal ettiriyor. Modern bir masa serisi olan The Stone Family, Tom Dixon’ın modern dokunuşlarıyla hayat buluyor. Aynı zamanda bir mücevher tasarımcısı olan Taher Chemirik, Pathway tasarımında pirinç boru ayaklar ile ince bir işçilik çıkarıyor. Marmini serisi ile Hannes Peer ise bize doğal taşı bir oturma elemanı olarak gösterirken onun istenildiğinde ne kadar yumuşak ve konforlu olabileceğini mermerin brütal görüntüsüne bir kontrast yaratarak anlatıyor.
Jinye
Fransız mimar Virginie Moriette ve Çinli iç mimar Xiu Ming ortaklığındaki Studio MVW tasarım alanında danışmanlık hizmeti veriyor. Studio MVW tarafından zamansız eserler fikriyle ele alınan Jinye sehpa tasarımları; yeşim, mermer, lake ve bronzu incelikle birleştirirken malzeme seçimi açısından kullanıcıya kaliteli bir deneyim şansı sunuyor. Doğa ile iç içe olma halini iç mekana göz alıcı bir şekilde yansıtan tasarımcılar, yeni malzemeleri tesadüfen keşfettikleri gibi yaygın olarak kullanılan malzemeleri takdir ederek uygun projelere adapte ettiklerini söylüyorlar.

Drill Vases
Stockholm merkezli Studio EO, Drill olarak adlandırdığı renkli vazolarını oluşturmak için taş ocaklarında bulunan artık mermer parçalarıyla üflenmiş camı birleştirmiş. Yaratıcısı tarafından “doğaçlama pratiği” olarak tanımlanan Drill vazolar, Studio EO’nun kurucusu Erik Olovsson’un İtalya’nın Carrara bölgesindeki bir taş ocağını ziyaret etmesinden sonra doğmuş. Burada küçük mermer parçaları bulup taşları toplamaya başlamış ve ardından bir çekiç ve keski ile dış formlarını yeniden düzenlemiş. Bu “öngörülemeyen ve kaotik” mermer parçaları daha sonra tabandan bir açıklık oluşturmak için hassas bir şekilde delinip açıklıkların her birine ağır, elle üflenmiş bir cam silindir yerleştirilmiş. Silindir, önce açılan deliklerle aynı boyutta olan ahşap formlara üflenerek farklı boyutlardaki deliklere uyacak şekilde özel olarak yapılmış. Tasarımcı, bazı parçalarda cam unsurun rengini taşın gölgesiyle eşleştirmeyi tercih ederken, diğerlerinde kasıtlı olarak birbiriyle çelişen renkleri eşleştirmiş.

Tension Mirror
Katharina Eisenköck, Tension Mirrors adlı tasarımında doğal kaynaklar ile makine yapımı malzemeler arasındaki ilişkiyi araştırmış. Ayna, yalnızca ince bir pirinç bant tarafından tutulan bir kaymaktaşını keserken üç malzeme ile gerilim, yerçekimi ve değişen yüzey dokularının hassas bir etkileşimi oluşturulmuş. Tasarımda kullanılan ideal yumuşaklıktaki Alabaster taşı geleneksel taş oyma aletleri ile kolayca şekillendirilmiş. Aynanın taş tabanını oluşturmak için İtalyan eğeleri, törpüler ve kalıplar kullanılmış. İnce bir pirinç bant ile tutulan mükemmel yuvarlak ayna, görünüşe göre, yerçekimi ile aşağı çekilmeden hemen önce taşın içine yerleştirilmiş. Tasarım çeşitli boyutlarda özelleştirilerek kullanıcıya sunulmuş.

Salute
Salute, yüksek görsel etki için mermer ve metal kombinasyonu ile oluşturulan bir masa ailesi. Net hatları ve güçlü duruşu ile kullanıcılar tarafında hem boyutları hem de renkleri açısından kolayca uyarlanabilir bir tasarım olarak düşünülmüş. Alman tasarımcı Sebastian Herkner, masif bir mermer sütunu, eklenmiş gibi görünen çağdaş yuvarlak bir tablayla yan yana getirmiş. Çeşitli mermer tonlarında ve farklı metal yüzeylerde sunulan bu sehpa, bir bıçak atış sehpasından ve ağaca sıkışmış bir frizbi görüntüsünden ilham almış. Farklı konfigürasyonlar oluşturmak için kolon için 4 farklı mermer/traverten ve tabla için 5 farklı kaplama olmak üzere 3 boyutta planlanan sehpa serisi, kökleri Art Deco dönemine dayanan süs ve dekoratif Fransız mobilya geleneğine çağdaş bir yorum getirmiş.

The Stone Family
Tom Dixon tarafından tasarlanan The Stone Family, Çin’in Shandong ve Fujian eyaletlerinden çıkartılan renkli mermerlerden yapılmış bir tabladan ve parlak siyah bir tabandan oluşuyor. Bu modern masa serisi, aynı tasarım dilinin farklı formlardaki varyasyonlarını sunuyor. Doğal mermerin deseni, milyonlarca yılda gelişen kabuk hareketleriyle oluşmuş. Tasarımcı, bu doğal deseni masanın tablasında görünür kılmış.

Pathway
Taher Chemirik’in masa tasarımı Pathway, cilalı bakır kaplı pirinç boru ayaklar ile nadir bulunan bir doğal taş olan sert pinolitten üretilmiş tablaların birleşiminden oluşuyor. Her biri el yapımı olan iki masa, rafine ve dramatik bir tasarım anlayışı ve heykelsi bir estetikte biçimlendirilmiş. Chemirik, dekoratif sanatların zarif işçiliğini çağdaş bir anlayışla yorumlarken mücevher tasarımcılığından gelen tecrübesini büyük taş parçalara uygulamış. Doğaya olan sevgisi ve kişisel dünya görüşü, Chemirik’in şiirsel bir estetiğe olduğu kadar fonksiyonel bir strüktüre de sahip olan heykelsi objeler yaratmasını sağlıyor.

Marmini I-II
Milano merkezli Hannes Peer Architecture, lüks perakende, konaklama ve konut projeleri üzerine uzmanlaşmış bir mimarlık ve tasarım stüdyosu. Marmini I- II ise firmanın minimalist mimari yaklaşımıyla biçimlendirdiği etkileyici bir tabure koleksiyonu. Tekstil malzeme ile mermeri buluşturan tabureler, sert görünümlerine rağmen oldukça konforlu bir kullanıma sahip. Bir arada duramayacak gibi görünen farklı boyutlardaki mermer formları yumuşak bir dolguyla buluşturan tabureler, mermerin soğuk görünümünü tekstil malzemeyle birleştirerek çarpıcı tezatlıkta bir tasarım sunuyor.
