Her yıl tasarım dünyasının tüm aktörlerini Nisan ayında Milano’da toplayan Salone Del Mobile Fuarı pandemi nedeniyle bu sene her zamanki takviminden birkaç ay öteleme ile 7-12 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti. 60. yıldönümü olması nedeniyle özel bir etkinlik programıyla gerçekleştirilen fuar, Covid19’un etkilerinden tam anlamıyla uzaklaşarak rekor sayıda katılımla hayata geçirildi. Tüm dünyadan 2175 firma ve 600 genç tasarımcının yeni tasarım trendlerini yansıtan sergileriyle yer aldığı fuarı bu sene 173 ülkeden 262.608 kişi ziyaret etti.
Salone del Mobile Milano, yeni dünya düzeninin sınırlarının araştırıldığı, zamanın kararsız, içgüdüsel ve hızlı aktığı yeni bir düzlemde; tasarımın üretme kapasitesi, sosyal ve politik rolü hakkında düşünmek için zaman, yer ve araç ihtiyacını karşılamak ve gerçek dünya deneyimlerinin toplantı, tartışma ve diyaloğun dijitalden daha değerli olduğunu kanıtlamak üzere iki yıl aradan sonra geri döndü. 60 yıl boyunca tasarımcılar için daima benzersiz ve kaçırılmayacak fırsatlar sunmayı hedefleyen, paylaşım ve tasarımı birleştiren, kültürleri ve insanları kucaklayan etkinlikler; kökleri Milano’da olsa da daima evrensel bir rol üstlenmişti. Bu yılki etkinlikler ise özellikle insan ve doğanın merkezde olduğu tasarımların yeniden keşfi için sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı mekan inşalarını öne çıkaran ve antropolojik bir tasarım konseptine dayanıyordu. Fuarda, SaloneSatellite’nin genç tasarımcılarıyla markalar ve firmalar bir araya getirilerek kriz döneminde daha adil, etik, kapsayıcı ve sorumlu üretim ve kullanımı hedefleyen tasarımlar ön plana çıkarıldı. Bu konseptler kapsamında düzenlenen etkinlikler ise şu şekildeydi:
Uluslararası Mobilya Aksesuarları Sergisi ve Workplace3.0 ziyaretçilere çok çeşitli tasarım yolları sundu. Sergilenen tasarımlar klasik stilden doğadan ilham alan saflık ve hafiflik arayışlarına ve minimalizme kadar pek çok konsepte odaklanarak ambiyans yaratma, duyguları harekete geçirme ve mekanı içinde yaşayan insanların kişilikleriyle bir araya getirmeyi önceleyen ürünlerden oluşuyordu.
EuroCucina ise 60. Milano Tasarım Haftası’na FTK – Mutfak İçin Teknoloji ve Uluslararası Banyo Fuarı ile geri döndü. Son üç yıldır mutfaklar ve onlara bağlı açık alanlar, bir araya gelme ve paylaşma mekanlarına dönüşürken hayatlarımızı yaşadığımız, insanların, ilişkilerin, zamanın, hızın ve yavaşlamanın önemini kabul eden yerler haline geldiğinden bu yılki stantlarda akışkan, hibrit ve dinamik mekanlar yer alıyordu.
S.Project sergisi bu yıl çağdaş mekanların melezleştirilmesine ve bireysel parçalardan bütüncül tasarımlara geçişe odaklanarak “yuva” inşa etme konseptine odaklanıyordu. Tasarım sürdürülebilirlik açısından ne kadar ilerledi? Yaşadığımız mekanlarda yeni bir çağın başlangıcını hızlandırabilir miyiz? Tasarımın elinde hangi araçlar ve somut, güncel malzemeler var? Bunlar, mimar Mario Cucinella’nın küratörlüğünü yaptığı ve S.Project Pavilion 15’te 1400 metrekarelik bir alanda sergilenen “Design With Nature” enstalasyonu ile yanıt vermeyi amaçladığı sorulardan sadece birkaçıydı.
Bu yıl 23. kez gerçekleştirilen SaloneSatellite sergisinde 600 genç tasarımcı yer aldı. Bu yılın teması, “Gelecekteki Kendimiz İçin Tasarım”dı. Sergide; herkes için özerkliği, konforu, hareketi, kullanılabilirliği, etkileşimi ve güvenliği teşvik eden “kapsayıcı” tasarım konseptleri sunulurken hem tamamen yeni, gelecek vaat eden duyusal keşiflere hem de SaloneSatellite’yi bir tasarım kalesi haline getiren pavyonlara, sanat eserlerine yer verildi.
60. yıla özel kutlamalar kapsamında küratörlüğünü mimar Alessandro Colombo ve Paola Garbugli’nin ADI-İtalyan Endüstriyel Tasarım Derneği ile iş birliği içerisinde üstlendiği iki yeni enstalasyon da fuar alanındaydı. Compasso d’Oro ödülü kazanan ve İtalyan tasarımlarının eşsiz hikayesini anlatan sergi iki kısımdan oluşuyordu.
Gelecek sene yine eski takvimine dönmesi planlanan Milano Tasarım Haftası, 18-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek.