20 YILA YAKIN BIR SÜREDIR MERMER SEKTÖRÜNDE FAALIYET GÖSTEREN DELTA MERMER FIRMASININ YÖNETIM KURULU BAŞKANI HÜSEYIN ŞEHITOĞLU ILE DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNÜN IÇINDE BULUNDUĞU DURUM VE FIRMANIN İSTANBUL’DA YAPTIĞI YENI YATIRIMLAR HAKKINDA KONUŞTUK. Afyon merkezli bir firma iken İstanbul’da iki showroomunuz bulunuyor. Üçüncüsünü de açmak üzeresiniz. İç piyasada ve özellikle İstanbul piyasasında doğal taş sektörünü nasıl görüyorsunuz? Bence İstanbul pazarı gelişmiş ülkelerin başkentlerinden ve bilindik şehirlerinden geri kalmayacak büyüklükte bir pazar. Hem canlılığı, hem de içinde barındırdığı medeniyetler açısından İstanbul çok önemli bir şehir. İstanbul, inşaat sektörü tarafından çok dikkatli incelenmeli, çok iyi projelendirilmeli ve çok itinalı planlanıp işlenmesi gerek. Dünya mimarlığının gözü bugün Türkiye’de. Doğal taş sektörü İstanbullu nihai tüketiciye, tıpkı İtalya’da, İngiltere’de olduğu gibi en iyi işlenmiş mermerleri, travertenleri tasarım gücüyle beraber beğenisine sunmalı. Biz de bu yolda yatırımlarımız, depolarımız ve showroomlarımızla İstanbul’a yönümüzü çevirdik. Bu dönüşümümüz bugünden yarına yapılmış bir şey değildir. 10 yıldır bu hedefi planlıyor ve adım adım gerçekleştiriyoruz. Günümüzde mermer sektörünü iç piyasadaki durumunu nasıl görüyorsunuz? Doğal taşın iç piyasada yapı malzemeleri arasında giderek şansının artacağını düşünüyorum. Şöyle ki; tüketici artık iyice bilinçlendi. Doğal ürünleri ciddi projelerle ve doğru şekilde tüketiciye ulaştırabilirsek, taklit ürünleri kullanmak istemediklerini görüyoruz. Yapay malzeme mümkün mertebe tüketici kullanmak istemiyor. Bu arada Türkiye’de montaj teknolojisi ve kalitesi de gittikçe artıyor. Mimari anlayış çok gelişiyor. Bundan dolayı doğal taş uygulamaları pazarda daha çok kabul görüyor. Doğal taş sektörünün geleceğini iç piyasa açısından nasıl görüyorsunuz? Doğal taş pazarında artık sadece fabrika üretimi ile bir yere varılmayacağını bu sektör anladı. Küçük bir aile bile mimari bir destek almadan evinde bir dekorasyona veya değişikliğe karar vermiyor. Dolayısıyla sektörümüzü tasarım gücü ile mimari projelerde destekler isek, marka olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğimizi düşünüyorum. Artık robot teknolojileri taş işleme, su jeti ile taş kesimleri, sütun ve masif uygulamaları Türkiye’nin bir çok yerindeki mermer fabrikalarında yapılabiliyor. Bu bence sektörünün geldiği noktayı ve gelecekte marka bilinirliğini ortaya koyması açısından çok önemli işaretler. Gelecekte marka gücü kuvvetli, tasarım gücü kuvvetli firmalar ayakta kalacak. Türk mermerciliği daha da güçlenecek diye düşünüyorum. Bülent Tatlıcan