Hüsnü Bey, Hürok firmasının sektördeki yolculuğunu anlatır mısınız?
Doğal taş sektöründe ticari hayatımıza 1981 yılında Kütahya’da küçük bir atölye kurarak başladık. O zamanlar dışarıdan aldığımız blok mermerleri işleyip piyasaya veriyorduk. Gelen talepler doğrultusunda, disiplinli çalışmamız ve sektörü doğru analiz ederek bugünlere geldik. Ve bugün sektörde 35. yılımızı kutluyoruz. Hurok Marble olarak mermer üretimini Kütahya’da 20 bin metrekarelik kapalı ve 80 bin metrekarelik açık alan toplam 100 bin metrekareye sahip fabrikamızda ve 10 mermer ocağında ürettiğimiz 100’den fazla plaka çeşidiyle Amerika başta olmak üzere 43 ülkeye ihracat yapıyoruz. Amerika’ya ihracat yaparken Türk mermerine yoğun ilgi, talep olduğunu ve Amerikan yaşam tarzında mermerin önemli bir tercih sebebi olduğunu gördük. Bunun üzerine 2005 yılında Miami’de Atlantic Stone Source adıyla yaklaşık 6 bin metrekarelik kapalı alanı olan showroom açarak hizmet vermeye başladık. Öte yandan gelişen teknolojiyi yakından takip ederek üretim standartlarını sürekli yüksek tutuyoruz. Sektörün yenilikçi beklentilerini, ürün yapısını ve hizmet kalitesini tüketici odaklı üretim anlayışımızla gerçekleştiriyoruz.
Günümüzde mermer üretiminde ve kullanıcıya ulaştırılmasında yaşadığınız zorluklar nelerdir?
Tüm sektörlerde olduğu gibi doğal taş sektöründe de müşteriye kaliteli ve ucuz ürün sunmak en önemli amacımız. Ancak doğal taş sektöründeki vergi oranları diğer sektörlere göre oldukça yüksek ve bunun yanı sıra ek bedel ödemelerinin olması mermercilikte sıkıntı yaratıyor. Diğer yandan mermer üreticilerinin yol ve enerji altyapı problemlerinin çözülmesi gerekli. Enerjiyi yoğun kullanan bir sektör olan mermercilik sektörüne ucuz elektrik sağlanabilmesi çok önemli. Ayrıca mazot ve benzin maliyetlerinin de yüksek olması rekabet şansını iyice düşürmekte. Mermercilik sektöründe yaşanan bu sıkıntılar da doğal olarak kullanıcıya ulaşmada mali açıdan sıkıntı yaratıyor.
İstanbul’da yeni bir showroom açtınız. Bundan beklentileriniz nedir?
Bu yıla kadar Hürok Mermer olarak ürettiğimiz mermerin yüzde 95’ini ihraç, yüzde 5’ini iç piyasaya veriyorduk. Ancak 2016 yılı itibariyle iç piyasadan gelen yoğun talep üzerine İstanbul Çekmeköy’de 5 bin metrekarelik kapalı ve açık alanı bulunan yeni showroom ve depomuzu açarak hizmet vermeye başladık. İnşaat sektörünün en hızlı geliştiği kentlerin başında gelen İstanbul, iç piyasaya yönelmek için iyi bir başlangıç. Amacımız dış piyasada oldukça rağbet gören ürünlerimizi iç piyasayla da buluşturmak. Bu buluşmayı sağlamak için hem insan kaynaklarına hem de fiziki koşullarımıza yatırım yaparak müşterilerimize satın alma sürecinde en iyi hizmeti vermeyi hedefliyoruz. Bu nedenle en başta İstanbul Çekmeköy’deki showroom olmak üzere Kütahya’daki fabrikamızda da geniş pazarlama ağı oluşturarak bej mermer, traverten ve onyx ürün gruplarının yanı sıra Silver Koleksiyonu’nda yer alan Silver Fantasy, Silver, Silver Belinda, Silver Grey, Silver French Pattern ürün çeşitlerini doğal taş kullanıcılarıyla buluşturuyoruz. Ayrıca iç ve dış dekorasyonda kullanılan, Beige Koleksiyonu içerisinde yer alan Snow White, Botticino, Naturella, Crema Nouva Select, Crema Nouva, Crema Fantasy, Beige French Pattern, Marble Slabs ve Travertine Koleksiyonu’nda ise Peach Blend, Scabas, Antique Blend, Travertine French Pattern, Travertine Slabs, Tumbled Sets, Pool Coping, Mouldings, Mosaics, Tumbled gibi çok özel ürün yelpazesini sektörün beğenisine sunuyoruz.
Projesi için doğal taş kullanacak olan bir mimar ya da müteahhit doğal taş seçimini nasıl yapmalı? Neler tavsiye edersiniz?
Aslına bakarsanız, geçmişte çok rağbet gören ve kullanılan mermer ülkemizde yeniden keşfediliyor. Osmanlı’ya baktığımızda tüm medreseler, hanlar, hamamlar ve camiler mermer ağırlıklıdır. Bunun sebebi de pek tabii başka alternatif olmaması diyebiliriz. Gelişen teknoloji dekorasyonda kullanılacak yeni malzemeleri beraberinde getirdi. Uzun yıllar bunları kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz. Ama aynı gelişen teknoloji ve bu teknolojinin yarattığı etkiler bugün yeniden doğal olana geri dönme ihtiyacını beraberinde getirdi. Çünkü doğal olan sağlıklı, çünkü doğal olan dayanıklı ve çok daha estetik. Nitekim günümüzde gelişen inşaat sektörü de doğal taşı ve mermeri daha fazla kullanmaya başladı. Zira doğala olan talep de her geçen gün artıyor. Tüm bunları yanında bir gerçek de var ki mekân tasarımlarında kullanılan doğal taşlar ve mermer oluşturmak istediğiniz etki, vermek istenen duygu açışından bambaşka bir yer kaplıyor. Son olarak şu uyarıyı yapmadan geçemeyeceğim: Her doğal taş denilen taş doğal olmuyor. Buna dikkat etmek lazım. En güzeli en az işlenmiş, en az müdahale görmüş taşlara dikkat etmek gerekiyor. Bunu mimarlarımız ve müteahhitlerimiz zaten bilir ama tüketiciye iyi aktarmanın önemli olduğunu düşünüyorum.