DOĞAL TAŞLA YAŞAMAK
Yasemin Şener, Mimar
Taş, doğallığı, dayanıklılığı ve kalıcılığı sayesinde insanoğlunun varoluşundan bu yana yaşamının bir parçası oldu. Barınma gereksinimini karşılayan en önemli malzeme özelliğini de yakın geçmişe kadar korudu. Doğal felaketlerle ya da insan eliyle tahrip edilmediği sürece binlerce yıl ayakta kalabilen taş yapılar, uygarlıkların yeni nesillere taşınmasında ve insanlık tarihinin gelişiminin anlaşılmasında da çok önemli rol oynadı. Bu nedenle tarih boyunca isimlerini ölümsüzleştirmek isteyen mimarlar ve heykeltıraşlar eserlerini çoğunlukla doğal taşlardan yapmayı tercih ettiler.
Doğal taş, 1800’lü yıllara kadar çoğunlukla masif, strüktürel eleman olarak kullanıldı. Bu tarihten itibaren ise tüm dünyada başlayan endüstri devriminin etkisiyle bu özelliğini yitirip, daha çok kaplama malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Son yıllarda özellikle çevrecilik bilincinin gelişmesi ve doğaya geri dönüşün başlamasıyla sağlıklı, ekolojik, ısı konforu sağlayan ve estetik nitelikleri nedeniyle doğal taş çeşitleri yeniden hatırlandı ama geçen yüzyıllarla kıyaslandığında hala modern mimaride layık olduğu yere ulaşamadı.
Doğal Taş Çeşitleri
İnşaat sektöründe geniş kullanım alanına sahip olan doğal taşlar ticari anlamda genelde traverten, beyaz mermer, renkli mermer ve sert taşlar olarak dört grupta toplanıyor. Cilalanmış, ebatlı ya da ebatsız plakalar halinde ithal edilen sert taşlar yapı sektöründe yoğunlukla tercih ediliyor.
Doğal taşlar kullanım yerinin özelliği ve tasarımda alınan kararlar doğrultusunda parlatılarak ya da parlatılmadan kullanılabiliyor. Granit, bazalt ve andezit parke taşları, tüf, tüfit, şist, gnays ve benzeri kayrak taşlar ise parlatılmadan kullanılıyor. Bunlar özellikle açık alanlarda, şömine, barbekü ve dekoratif eşya yapımında yoğunlukla tercih ediliyor. Ülkemizde Foça ve Çanakkale bölgeleri tüflerin yoğun olarak kullanıldığı alanlar olarak biliniyor. Cephe kaplamalarında buzlanmaya, donmaya ve farklı doğal koşullara dayanımı nedeniyle kuvarslı şistler kullanılıyor. Parlatılarak kullanılan doğal taşlara “mermer” adı veriliyor. “Granit” ise ticari tanımıyla mermerden daha sert olan her türlü doğal taşa verilen ortak isim olarak biliniyor.
Taş Seçiminde Püf Noktaları
Mimaride ve dekorasyonda çeşitli renk, doku ve sertlikteki doğal taş malzemeyle çok çeşitli ve estetik tasarımlar yapmak mümkün. Ancak kullanımda taşın seçimine özen göstermek, yerine ve fiziksel özelliklerine uygun seçim yapmak gerekiyor.
Yüzeyi cilalanmış sert mermer aşınmalara karşı dayanıklı olduğu için daha çok zemin kaplamalarında tercih ediliyor. Aynı zamanda cilalı yüzeyler mekana prestijli bir görünüm de sağlıyor. Özel işlemlerle pürüzlü hale getirilmiş yüzey kaplamaları ve döşeme uygulamaları da son zamanlarda tercih sebebi olmaya devam ediyor.
Mermer, iç mekanda hijyenikliği ve ısıya, suya, neme karşı geçirimsizliği nedeniyle daha çok ıslak hacimlerde kullanılıyor. Ancak aside karşı dayanıksızlıkları özellikle mutfak tezgahlarında kullanıldığında lekeli bir görünüm kazanmalarına sebep olabiliyor.
Renkli ve koyu renkli taşları cephe kaplamasında, özellikle de güneye bakan bölümlerde kullanmamak gerekiyor. Çünkü zamanla renkleri soluyor, daha doğru bir tanımlamayla taş doğadaki rengine geri dönüyor. Organik kökenli renklendirmeye sahip olan siyah renkli bitümlü mermerler dış mekanlarda kullanılmaları durumunda gün ışığının etkisiyle grimsi bir renge dönüşebiliyor. Bu nedenle yalnız dış cephelerde değil, iç mekanlarda da fazla güneş alan zemin ve duvarlarda siyah renkli mermerden kaçınmak gerekiyor. Antik kentlerdeki mermerlerin beyaz ya da açık renk olması bu açıdan hiç de tesadüf değil.
Kolay aşındıklarından, yumuşak ve iri kristalli mermerlerin döşeme ve basamak kaplaması olarak tercih edilmemeleri gerekiyor. Bu mermerler içlerine suyu emdikleri için ıslak hacimlerde de döşeme kaplamasında tercih edilmiyor. Buna karşın iç duvar kaplamalarında kullanılmalarında sakınca bulunmuyor. Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde iri kristalli mermerlerin kaplama malzemesi olarak kullanımı da çabuk kirlenmeleri nedeniyle uygun değil.
Traverten, cephede doğal gözenekli haliyle kullanılabilen bir doğal taş. Döşeme kaplamasında ise gözeneklere dolan pislikler nedeniyle kirli bir görünüme sahip olacağından kullanılması sakıncalı. Travertenin gece gündüz ve mevsimler arası ısı farklılıklarının çok olduğu, don tehlikesinin bulunduğu, insan ve eşya sirkülasyonunun yoğun olduğu ortamlarda da kullanılmaması gerekiyor. Aksi halde zaman içinde deformasyona ve kirlenmeye uğrayabiliyor.
Bol damarlı, kılcal çatlaklı ve kompozit mermerlerin iç ve dış mekanlarda döşeme kaplaması olarak kullanılması da tercih edilen bir durum değil. Döşemedeki insan ve eşya sirkülasyonu, hava ve sıcaklık değişimleri kısa süre içinde mermerde çatlak ve kırıklara neden olabiliyor. Özellikle bej mermerler sert ve dayanıklı oldukları gerekçesiyle zemin kaplamasında sıklıkla tercih ediliyor.
Sert taşlar dayanım güçlerinin fazla olması nedeniyle her yerde, özellikle yoğun sirkülasyonun olduğu ortamlarda, cephe ve dış mekan kaplamalarında rahatlıkla kullanılabiliyor.
Taş Evlerin Dekorasyonu
Uzun ömürlü, sağlıklı, eko sisteme uyumlu, doğal afetlere karşı dayanıklı yapılar olan taş evler kullanıcıları için doğaya saygılı, hayata değer kadar mekanlar sunuyor. Yığma tekniği ile yapıldığı için sağlam bir konstrüksiyona sahip olan taş yapılar nefes aldıkları için ısı kaybı yaratmadan sağlıklı hava akımının mekanda dolaşımını sağlıyor. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan korurken, enerji tasarrufu sağlayan taş evler estetik hatlarıyla, bir sanat eseri gibi ruhları da okşuyor.
Taş evler genellikle kent dokusundan uzakta doğayla iç içe bir yaşam sunuyor. Dolayısıyla taş evlerin iç mekanlarını biçimlendirirken doğayla ve taş malzemeyle uyumlu bir stil kullanmak en doğru seçim. Uzmanlar hem görsel, hem de duyusal olarak sert ve soğuk bir his yaratan taş evlerin dekorasyonunda rahat, sıcak ve davetkar bir stilin tercih edilmesini öneriyorlar.
Huzur dolu pastel renk tonlarıyla Provence stil taş evler için en uygun stillerden biri. Ev tekstilleri hafif dokulu yumuşacık tekstil ürünleri, pamuklular, ketenler, danteller ve işlemelerden seçilebilir. Pencerelerde ise kalın dokulu perdeler yerine, uçuşan tüller ve hafif danteller kullanılabilir.
Taş evlerin içinde daha aydınlık mekanlar elde edebilmek için güneşi temel ışık kaynağı olarak kullanmak, aydınlatma ürünlerinde yine tercihi sadelikten yana kullanmak gerekir. Duvarlarda doğal taş, zeminde ise taş ya da ham görünümlü parkeler ve kilimler kullanılabilirken, aksesuarlarda ise aynalar, yöresel aksesuarlar ve en önemlisi de taze kır çiçekleri pastoral yaşamın başrolünde yer alır.
Neden Taş Kullanmalı?
Estetik: Doğal taş; özellikleri cinsine, çeşidine ve onu oluşturan minerallerin bağlanma şekline göre değişiklik gösteren doğal bir yapı malzemesidir. Bu özellikleri ile tüm inşaat malzemelerinden ayrışır, ama diğer pek çok malzeme ile de rahatlıkla kombine edilebilir. Tek tip endüstriyel bir ürün olmadığından, oluşum sürecinin izlerini taşıması taşın en etkileyici niteliklerinden biridir.
Ekolojik: Doğal taş bir yapı malzemesi olarak kullanılmak üzere doğada neredeyse hazır halde bulunur. Sadece taşı ocağından çıkartmak ve işlemek için enerji gerekir ki, bu da diğer inşaat malzemeleri için gerekenden çok daha azdır. Doğal taşlar genellikle büyük patlatmalar yapmadan ocaktan kesilerek çıkarılır. Kullanılmayan atıklar ise tekrar doğaya karışmakta ya da geri dönüştürülmektedir.
Sağlıklı: Doğal taş sağlığa zararlı herhangi bir madde içermez. Yiyecek hazırlanan mekanlarda güvenle kullanılabilir. Yanıcı değildir ve yangın sırasında da sağlığa zararlı herhangi bir madde açığa çıkarmaz.
Sınırsız çeşitlilik: Doğal taşlar sınırsız renk ve doku çeşitliliğine sahiptir. Yüzeye uygulanan işlemlerle bu çeşitlilik daha da arttırılabilir. Doğal taşlar genellikle prestijleri, estetik görünümleri ve teknik özellikleri nedeniyle tercih edilir. Bir inşaat malzemesinde bulunması istenen neredeyse her özelliği karşılayacak uygun bir doğal taş vardır.
Kullanışlı: Doğal taşlar ocaktan büyük bloklar halinde çıkarılır ve istenen ölçülerde kesilebilir. Dolayısıyla üretimlerinde standart bir ölçü yoktur. Ölçüleri ve formu ihtiyaca göre belirlenebilir. Taşın üzerine uygulanan yüzey işlemleri ile ışık-gölge efektleri oluşturulabilir.
Uzun ömürlü: Binlerce yıllık geçmişe sahip olan doğal taş doğru yere göre doğru tercih yapıldığında zamanla bozulmaz, estetiğini ve özelliğini korur. Çoğu yapı malzemesi yıllar geçtikçe yıpranıp çirkinleşirken, doğal taş zamanla kendine özgü ve her daim estetik bir görünüm kazanır. Ayrıca doğal taşlar kolayca ve masraf gerektirmeden temizlenebilir. Birkaç yüzyıllık doğal taşlar bile restore edilerek orijinal hallerine getirilebilir.
Ekonomik: Bir yapı malzemesinin kullanım ömrü düşünülerek maliyet hesabı yapılırsa doğal taşın suni malzemelerden pahalı olmadığı görülür. İlk maliyet, ömür olarak kıyaslandığında diğer malzemelerden ucuzdur. Temizlenmesi ve korunması için gereken maliyet de yapay malzemelere kıyasla düşüktür.
Tasarruflu: Doğal taş ısıyı iyi soğurur. Binaların dışına kaplandığında yapının istenmeyen şekilde ısınmasını ve soğumasını engeller. Doğal taşla kaplanmış çok katlı bir binanın ısınması ve soğutulması için gereken enerji ortalama 100-150 kWs/m2 iken, yüzeyi cam olan binalarda bu oran ortalama 300-700 kWs/m2’dir.
Dayanıklı: Doğal taşın basınç ve aşınma direnci yüksektir. Pek çoğu yapılarda sonsuza dek dayanabilen özelliğe sahiptir. Dayanıklılık konusunda yalnızca paslanmaz çelik doğal taşla yarışabilir, fakat maliyeti çok yüksektir. Granit ve benzeri malzemeler insan ömrü süresince çok az aşınmaktadır.