Yerellik mimaride özellikle izlediğimiz bir iz. Teomida Otel yerel olana saygı gösterip, üzerine bir de modern hayatın sunduğu tüm iyilikleri sunan bir örnek olmuş. Nasıl oluştu otel fikri sizden dinleyebilir miyiz?
Otel fikri ilk başta yoktu. İlk isteğimiz büyük bir arazi içinde bir Akdeniz bahçesi yaratmaktı, yola 2004 yılında bu istek ile çıktık. Zaman içerisinde fikrimiz gelişti şekillendi ve kendimizi ifade edebileceğimiz, sevdiğimiz yasam stilini yansıtabileceğimiz doğayla dost bir mekân yaratmak ve bunu da diğer insanlarla paylaşmak istedik. Doğa bizim için çok önemli, hiçbir şey doğa kadar cömer t değil ve doğa şu an korunmaya çok muhtaç. Otelin ana binasını yaparken arazinin en az zeytin ağacı olan bölümüne yapmaya özen gösterdik ve tüm zeytinleri de arazinin başka bölümlerine tekrar diktik. Teomida insanlar için dinlenme, sığınma yeri olsun istedik. Ayni şeyi doğa için de istiyoruz. Kuşlar, sincaplar, kirpiler, kırlangıçlar, kumrular ve sayamadığım diğer canlılar için de Teomida bir korunma noktası. Bahçemizde hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Sebze bahçelerimiz tamamen kimyasaldan uzak, tohumlarımız da bulabildiğimiz ölçüde organik. Biz doğanın misafiriyiz, sahibi değil. Bunu unutmamamız gerekir. Teomida’nın verdiği mesajlar harika. Peki çevre dostu olan bu yapının mimari projesi kime ait? Otelin oda sayısı gibi genel özellikleri, büyüklüğü, sunduğu hizmetler neler?
Mimari proje Fransa Strasbourg’dan bir mimara; Pierre Gourvennec’e ait. Ben, eşim Christian Bastide ile Pierre Gourvennec’e istediğimiz yaşam alanlarını, bu alanlarda arzu ettiğimiz büyük terasları, or tak kullanım alanlarındaki yüksek tavan ve antik tarz sütunları, ayrıca odalar ile or tak mekânların organizasyonlarını, binanın güneşe ve manzaraya göre istediğimiz ve olması gereken yönünü anlattık. Pierre, eşim Christian’ın yönlendirmesiyle Teomida’yı projelendirdi. Yapının içerisine girer girmez yapının or ta bölümündeki şef faflığı sağlayan iç bahçe sayesinde Kaz dağlarını ve denizi hemen görebiliyorsunuz. Bahçemiz 15 dönüm. Otelimizde 10 odamız var. En küçüğü 28 m2, en büyüğü ise 45 m2. Otelimizde serinleme havuzlu bir hamam ve dış mekânda kullandığımız bahçemizin şeklinde konumlandırılan 22 metre uzunluğunda bir yüzme havuzumuz var. Havuz sanki denizde yüzme hissi veriyor. Çok güzel… Otel sanki Türkiye’nin doğası ve Avrupa’nın stilinin iyi bir karışımı olmuş. Fransa’da yaşayıp Avrupa’yı bilmenizin katkılarını otelde görebiliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Otelde ev sıcaklığında konforlu kullandığımız canlı renkler sayesinde neşeli bir yaşam alanı yarattık. Bunda tabii ki bizim yaşadığımız or tamın, sık yaptığımız seyahatlerin etkisi var.
Günümüzde büyük olan yapılar önemseniyor. Büyük yapı yerine küçük bir yapıda her şeyi kurgulamışsınız. “Az çoktur” kavramı uygulanmış adeta. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Evet… Teomida’da minimalizm bize ilham verdi, özellikle dış mimaride. Dışarıda düz çizgiler kullanarak yapıya zarafet ve sadelik verildi. İç mimaride ise mekanların kullanımını kolaylaştıran geometrik formlar kullanılarak minimalizmden esinlenildi. Mimarlık ve zanaatkârlık kavramları birleşince harika örnekler çıktığını görüyor ve zevkle izliyoruz. Mobilyalar, oda tasarımları özenle yapılmış. İç mimari projelerini kim hazırladı ve uygulama nasıl gerçekleştirildi? İç mekân tasarımları, mobilya seçimleri tamamıyla eşim Christian’a ve bana ait. İkimiz de iç mimar değiliz. Doğal malzemeler bizim için çok önemli. Masalarımız, sehpalarımız 100 yıla yakın yaşta olan eski meşelerden yapıldı. Çizip Ayvalık’ta yaptırdık. Seyahatlerimizden ve yasadığımız yer olan Fransa’dan sevdiğimiz objeleri ve aydınlatmalarımızın bir kısmını getirdik. Modern dekora Horhor’dan aldığımız birkaç antika obje ve mobilyayı karıştırdık. Kilimlerimizi, duvarlardaki tablo ve posterleri her odanın rengine göre tek tek seçtik. Teomida’da hiç bir oda diğerinin aynı değil. Bunların hepsini büyük bir zevkle yaptık. Hamamda kullanılan taşlar nereden alındı acaba?
Hamamda kullanılan mermerler Afyon mermeri. Hamamı yapan ustamız Afyon’a bizzat giderek kullanacağı taşları özenle seçti.
Dış cephedeki doğal taşları nereden tedarik ettiniz?
Dış cephedeki doğal taşlar, yakınımızdaki Kozak Dağı’ndan geldi. Kozak graniti. “Hamamda kullanılan mermerler Afyon mermeri. Hamamı yapan ustamız Afyon’a bizzat giderek kullanacağı taşları özenle seçti”
“Bahçemiz 15 dönüm. Otelimizde 10 odamız var. En küçüğü 28 m2, en büyüğü ise 45 m2. Otelimizde serinleme havuzlu bir hamam ve dış mekânda kullandığımız bahçemizin şeklinde konumlandırılan 22 metre uzunluğunda bir yüzme havuzumuz var” Projeyi ilk ele almaya başladığınızda nasıl bir mekan olmasını arzulamıştınız? En son istediğiniz mekâna ulaşabildiniz mi?
Christian ve ben çok mükemmeliyetçi insanlarız. İstediğimiz projeye tam anlamıyla ulaştık diyemem bunun sebebi de uygulamada bazı sıkıntılar yaşamamız olması.
Söyleşi yaptığımız herkese yerel veya global olarak izlediği ve önemsediği tasarımcı ve/veya mimarları soruyorum. Eğer sizin de varsa paylaşırsanız memnun olurum… Le Corbusier ve Frank Llyod Wright.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Ben teşekkür ederim.
Heval Zeliha Yüksel Mimar / Architect