Mimari projeleriyle hem dünyada hem de Türkiye ’de adından sıkça söz ettiren Avcı Architects , başarılı çizgisini sergileme ve mekân tasarımı alanında da sürdürüyor . Mimar Sanja Jurca Avcı liderliğindeki AVCI+, sergileme ve sahne tasarımına yoğunlaşarak , hikâye anlatımının esas olduğu mekân tasarımları üzerine projeler gerçekleştiriliyor .
Sahne ve sergileme tasarımı alanlarında edindiği deneyimleri bir araya getirerek benzersiz tasarımlar yaratan ve bu konuda pek çok uluslararası ödülün sahibi olan Sanja Jurca Avcı, doksanlı yılların başından itibaren galeri ve sergi mekânı tasarımlarından büyük müze koleksiyonlarına, caz konserlerinden tiyatro prodüksiyonları için kostüm ve sahne tasarımları ile ticari sergilere kadar birçok alanda proje geliştirdi. Belirgin ve güçlü mesajı olan bir serginin iyi bir sergi olacağına inanan Sanja Jurca Avcı, yaptığı işi “içerik yorumlama süreci” olarak tanımlıyor.
“İçerik Yorumu Bir Tercüme Sürecidir…”
Ele alınan her farklı konu yeni bir mekansal kurgu anlamına gelir. Farklı içerikteki konuları yorumlarken birçok seçenek arasından en doğru olan hikâye akışını bulmayı amaçlayan bu süreçte, başlangıç aşamasında çoğunluğu profesyonel detaylardan oluşan farklı sergi malzemesi içerikleri, farklı derinlikte katmanlar halinde bir anlatıma dönüşüyor.
SERGİ MEKÂNI OLARAK TASARLANMAMIŞ ESKİ YAPILARIN KÜLTÜREL AMAÇLARLA YENİDEN KULLANILMASI
İşi öne çıkaran kendisi ile yok olan mekan mı? Yoksa iş ile birlikte var olan mekan mı?
Sanja Jurca Avci : Bir sergi tasarımcısı olarak, sergileri yeni galerilerden çok eski binalarda tasarlamayı yeğlediğimi açıkça söyleyebilirim. “Mekânda hikâyeler anlatmak” olduğunu düşündüğüm işimde, benim için anlatılacak yeni bir tema ortaya çıktığına sevinirim “bir binanın kendi hikâyesi.” Sergilerin nötr bir mekânda daha çok vurgulanabildiği doğrudur (en uç noktası bir “beyaz küp”), ancak, bu durumda görsel bir “sessizlik” ile çevrilidirler. Bu bazen tam da en iyisi/planlananı/istenileni olsa da, mekânın kendisinin karakterince sağlanabilen bir “temel çizgi”, sıklıkla izleyicinin deneyimini zenginleştirebilir. Tam da, temel çizginin ya ana tema ile uyumlu olduğu veya bir karşı görüş olarak var olabildiği müzikteki gibi karakterli bir tarihi mekân ya sergiler/serginin teması ile uyumlu olabilir, yahut bir karşı görüş olarak onu vurgulayabilir. Benim için karakterli bir eski mekândaki bir sergiyi tasarlama, kullanabileceğim ek bir anlatım yöntemine sahip olmam demektir. Bunu da daima hoş karşılarım. Kaynak : İstanbul Art News, Mart 2014, Yazan Mimar Heval Zeliha Yüksel
ÖDÜLLERİ 1987/ Zlata Ptica Genç Sanatçılar Ulusal Ödülü 2002/ Slovenya’da Hristiyanlık Valvasor Ödülleri (Yılın En İyi Milli Müzesi Ödülü) 2007/ Uzak Dünyaların Yansımaları Valvasor Ödülleri (Yılın En İyi Milli Müzesi Ödülü) 2011/ Pozoriste Zvezdariste En İyi Sahne Tasarımı Ödülü, Belgrad Uluslararası Festivali 2013/ Şövalye, Leydi ve Ejderha Valvason Ulusal Ödülü, Yılın En İyi Ulusal Müzesi 2013/ Şövalye, Leydi ve Ejderha Slovenya Tasarımcılar Cemiyeti, Mükemmellik Ödülü 2013/ Şövalye, Leydi ve Ejderha Plecnik Ulusal Mimarlık Ödülü Finalisti
Küratörler ile içerik okuması yapılarak başlanan çalışma sonunda, genellikle bilimsel bir dilde veya kuru bir anlatımla hazırlanılan içerikler, ziyaretçi tarafından anlaşılması kolay ve ilgi çekici bir şekle büründürülüyor. Bunu yaparken kullanılan malzemeler, renkler, ışıklar, grafik dil ve mekânsal kurgu bütünüyle bir hikâyenin anlatılmasına hizmet ediyor. Bu yorumlama süreci sergiyi oluşturan her detayın tam anlamıyla hikâyeyi yansıtmaya başladığı ana kadar sürüyor. Sanja Jurca Avcı’ya göre, “İyi bir serginin belirgin bir mesajı olmalıdır. Tasarım, bu mesajı doğru araçları kullanarak en iyi biçimde ifade etmeyi amaçlar. İyi bir sergi okunaklıdır, bir görsel ve içeriksel hiyerarşiye sahiptir, dramaturjinin kurallarına sadıktır ve ziyaretciyi hikâye akışının içerisinde, belli bir düzen içinde ve farklı yoğunlukta deneyimler yaşatarak gezdirir. Görsel tasarım, içeriğin önüne geçmez, aksine sadece ve sadece ona hizmet eder ve görünür kılar.“
Sanja Jurca Avcı Kimdir?
Sanja Jurca Avcı, hikâye anlatmaya gönül vermiş bir mimardır. Bir mimarlık öğrencisi olarak Slovenya, Ljubljana’daki Tiyatro Akademisi’nde bulunduğu yıllarda tiyatro oyunlarının hikâyelerine yönelik mekanlar ve kostümler tasarlamaya başladı. Sonraları müze sergisi tasarımı alanında çalışmasının sonucu olarak haliyle sergilerin ana temalarını anlatan biri haline geldi. Sanja, son zamanlarda kendi hikâyelerini de (senaryolar, oyunlar ve kukla oyunları) yazmaya başladı. Sanja, ister sergi ister tiyatro için olsun, mekânda ve mekân ile birlikte hikâyeler anlatmaktan heyecan duyan bir tasarımcıdır. Okunabilirlik, cesur bir duruş ve net bir mesaj taşımaya çok inanır. Tasarımlarında önüne çıkan her aracı içerik ve mesaj taşıyıcısı olarak kullanmaya çalışır. Bu bir renk, şekil, malzeme ya da ışık olabilir. Tam olarak dengeye oturana kadar bütün üzerinde tekrar çalışmak onun için bir görev ve memnuniyettir.
Sanja Jurca Avcı’nın sergi tasarımı projelerinden bir kısa liste:
Şövalye, Leydi ve Ejderha / Slovenya Milli Müzesi / Lübyana, 2013 / Süreli Sergi Slovenya’da Hristiyanlık / Sticna Manastırı / Sticna 2001 / Sürekli Sergi Uzak Dünyaların Yansımaları / Slovenya Etnografi Müzesi Lübyana 2006 / Sürekli Sergi Emona: ‘Mit ve Gerçeklik’ / Lübyana Kent Müzesi, 2010 / Süreli Sergi Lipikum: Lipizzaner Müzesi / Lipica 2011 / Sürekli Sergi