Mimar ve tasarımcıların en sık kullandıkları malzeme olan doğal taş, geleneksel oluşuna rağmen modernist tavrıyla tüm zamanların modasını yakalamayı başarıyor. Kullanım alanlarını, farklı malzemelerle bütünleşmedeki kolaylığıyla genişleten doğal taş, tasarımcıların malzemelerle yaptıkları deneylerde de öne çıkıyor. Doğal taş malzemeyi çeşitli malzemelerle birleştirerek farklılaşan üretimlere imza atan tasarımcılar çağdaş yorumlarıyla ses getiriyor. Doğal taşı, pirinç, bronz, paslanmaz çelik ve reçine gibi malzemelerle birleştirerek yücelten tasarımları sizin için derledik.
Fragment Series
Değerli bir hikayeden beslenen “Fragment Series”in tasarım süreci, malzemenin yurtdışından ithal edildiği, mermer kaynağı bulunmayan Güney Kore’nin mermer parçalarının kullanılmadan atılmasına dayanıyor. FICT tasarım stüdyosundan tasarımcı Hea-Kyoung ve Jung-Ki tarafından endüstriyel atık sorununu çözmek için ortaya koyulan proje, mermerin değerini yüceltme ve sürdürülebilirlik konseptinden besleniyor. Bir mermer şirketiyle anlaşarak, mermerleri reçine malzeme ile birleştiren tasarımcılar, mermerin doğal halinin eşsiz güzelliğini göstermeyi amaçlıyor. Bu amaçla mermerin doğal güzelliğini ham olarak ortaya koyan ve onu kristal reçine malzemeyle birleştirerek işlevsel kılan bir koleksiyon ortaya çıkmış. Tabure, sandalye, sehpa, tepsi gibi çeşitli gündelik mobilyalardan oluşan koleksiyon, endüstriyel sorunları tasarımla çözmenin bir örneğini gözler önüne seriyor.

HalfHalf
Jinsik Kim’in “HalfHalf” ismini verdiği koleksiyonu, doğal taş ve paslanmaz çeliğin potansiyellerine yönelik deneysel bir çalışma. Koleksiyon, insanoğlunun üretme tarihini paylaşan doğal taş ve çeliğin potansiyellerini denemenin yanı sıra malzemelerin saflığı arasında kontrast oluşturarak zamansız bir tasarım yaklaşımını benimsiyor. Farklı türde mermer bloklarının işlevsel birer heykel gibi masa, tabure veya yan sehpa olarak kullanılabildiği tasarımlar, kare, dairesel, yüksek veya alçak modellerle çeşitlendirilmiş. Hafif bir malzeme olan çeliğe görece ağır mermerlerin eklenmesiyle işlevsel yön kazanan eserlerin formu doğal taşın dokusunun bükülmüş çeliğin yüzeyi tarafından ayna gibi yansıtılmasını da sağlıyor. Basit geometrik formlarla ortaya koyduğu koleksiyon için tasarımcı Kim, kullanıcıların merak ve hayal gücünü harekete geçiren işlevsel heykeller yaratmayı amaçladığını belirtiyor.
In Hale
Belçikalı tasarımcı Ben Storms, In Hale isimli koleksiyonunda mermer ve metal malzemeleri buluşturdu. Brüksel Collectible Tasarım Fuarı’nda geçtiğimiz yıl ilk kez sergilenen sehpa tasarımları metal yastıklara oturtulan mermer plakalardan oluşuyor. Ağır mermer kütlesinin yastık gibi hafif ve yumuşak olduğu yanılmasını vermek istediğini söyleyen tasarımcı, kullandığı mermer blokları bir taş ocağının atıklarından elde etmiş. Şişirilmiş masa tabanlarını oluşturmak için özel hidroforming tekniğinden faydalanan Storms, eski ve geleneksel mermerlerin tasarımına yenilikçi teknikler uygulayarak iki zıt unsuru bir araya getirmiş. Hidroforming tekniğinde mermer yüzeyin üstüne yerleştirilmiş ve yüksek basınçlı hava enjekte edilmiş iki parça metal levhanın birbirine kaynaklanmasıyla tasarımlar son halini almış. 200 ila 900 kg arasında ağırlıktaki ham mermer levhalar, şişirilmiş metal desteğin üzerine yerleştirilerek yuvarlak ve dikdörtgen formlu sehpaya dönüştürülmüş.

La Table
Doğal taş ve reçine kullanılarak üretilen La Table adlı masa tasarımı, doğal taşın kendine özgü dokusuyla onu bir okyanus gibi saran mavi reçineden oluşuyor. İki yılı aşkın süren araştırma aşamasından sonra masa tasarımında Karayip bölgesinden çıkarılan ve bir ada kıyısı görünümü sunan traverten malzeme kullanılmaya karar verilmiş. Mimari bir topografya gibi şekillendirilen traverten, inklüzyon reçinesi adı verilen malzemeyle birleştirilerek üretilen konsept, isteğe göre bu oranların değiştirilmesiyle daha şeffaf veya daha opak görünüm sağlayacak şekilde farklılaşabiliyor. Tasarımcı Alexandre Chapelin ve Patrick Lapierre tarafından tasarlanan dikdörtgen masalar, uçak penceresinden okyanusun içindeki bir adaya bakma hissini yaratmayı amaçlıyor.
Marble vs. Bronze
Şilili tasarım stüdyosu GT2P, New York Friedman Benda Galerisi ile işbirliği yaprak mermer ve bronz malzemenin bir araya geldiği masalar üretti. İlk kez 2015 Design Miami Festivali’nde meraklılarına sunulan tasarımlar, mermer tabla ile bronz bir strüktüre sahip. Marble vs. Bronze adı verilen tasarımın üretim sürecinde büyük mermer plakaların damar noktaları dijital ortamda tespit edilerek, su jetiyle hangi alanların kesileceğine karar verilmiş. Mermerin doğal yapısındaki damla şeklindeki boşluklar bronz malzeme ile doldurulmuş ve strüktürde de bronz kullanılmış. Masa tablasının iç kısmı daha düzensiz bir malzeme birleşimine sahipken bronz ayaklar minimal tavır izleyerek yapısal destek sağlıyor. Çalışmaları sırasında farklı malzemelerle deneyler yürüten tasarımcılar, bronz ve mermerde istedikleri uyumu yakaladıklarını ve geleneksellik ile modernite çizgisini yakaladıklarını belirtiyor.