“Kaya, peyzajı oluşturur ve peyzaj genellikle binanın dışında yer alır. Ben mevcut peyzajı, yapının kendi içinde yaratmak istedim.” – Junya Ishigami
İlk kez 2000 yılında Julia Peyton Jones ve Hans Ulrich Obrist tarafından uluslararası tasarımcılara yeteneklerini daha geniş kitlelerle paylaşma fırsatı vermek için oluşturulan Serpentine Gallery Pavyonu’nu bu sene, geleneksel mimariyi yorumlaması ve doğal olguları yansıtan deneysel strüktürleriyle tanınan Japon Mimar Junya Ishigami tasarladı. Serpentine Gallery’nin arazisindeki Kensington Bahçesi’ne geçici bir pavyon tasarlaması için davet edilen 19. mimar olan Junya Ishigami, mimarlığın en yaygın ve karakteristik öğesi olan çatılardan ilham alarak planladığı tasarımında, çevreyi saran parkın zemininden yükselen ve arduvaz taşlarının dizilmesiyle biçimlenen bir üst örtü oluşturmuş. Pavyonun iç mekanı ise tıpkı kapalı bir mağara ya da düşünmek için bir sığınak alanı olarak planlanmış. Pavyon, Ishigami’nin insan eliyle üretilmiş yapılarla doğa arasındaki uyumu aradığı “serbest mekan” felsefesinin bir ürünü. Ishigami’nin “Çimlerin arasından yükselen, kayalardan yapılmış bir tepe görünümüyle doğal ve organik bir his uyandırırken yapılı çevreye olan bakış açımızla oynuyor. Ayrıca, geleneksel mimariyi modern yöntem ve konseptlerle tamamlayarak daha önce görülmeyen bir manzara alanı sağlıyor. Dağınık kaya parçaları, tıpkı dünyadaki diğer arduvaz çatılar kadar ağırken aynı zamanda da rüzgarda dalgalanan bir kumaş parçası gibi uçup gidecek kadar hafif görünüyor” sözleriyle aktardığı 350 m2 oturum alanına sahip olan pavyonda çatı strüktürü temele direkt bağlanan bir uçtan bir uça gerilmiş ortogonal çelik ağ ile destekleniyor. Çatının üst yüzeyi, su yalıtımı sağlamak ve mimari açıdan ilgi çekmek için Cumbria bölgesinden 61 ton arduvaz karolarla örtülü. Çatı, gelişigüzel bir grid olarak düzenlenmiş, ucu pim şeklindeki kolonlardan destek alırken pavyonun üç köşesi, çatının tüm yönlerdeki dengesini sağlamak için sabitlenmiş. 16 ton çeliğin ve 106 adet çelik kolonun kullanıldığı pavyon, pürüzsüz beton platform üzerine kurulu. Biri batıda diğeri güneyde olmak üzere iki çıkışı bulunan pavyonun maksimum iç mekan yüksekliği ise 4,5 metre.
1974 yılında dünyaya gelen ve 2004’te ödüllü ofisi Junya Ishigami+Associates’i kurmadan önce SANAA’da mimar olarak çalışan Junya Ishigami, 2010 Venedik Mimarlık Bienali Altın Aslan Ödülü sahibi. 2018 yılında Cartier Çağdaş Sanat Vakfı’nda bol övgü alan kişisel sergisi bu yıl Şanghay’daki Power Station of Art’ta sergilenen Ishigami, insanoğlunu doğanın bir parçası olarak konumlandırdığı mimarlık pratiği ve peyzaj, orman, bulut gibi doğal unsurlarla birleştirilmiş tasarımlarıyla tanınıyor. İlk kez 2000 yılında Zaha Hadid ile başlayan Serpentine Gallery Pavyonu, Meksika’nın Frida Escobedo’sundan Burkina Faso’nun Francis Kéré’sine ve Danimarka’nın Bjarke Ingels’ına kadar uluslararası mimarinin önde giden isimleriyle devam etti ve son yıllarda dünyanın en çok ziyaret edilen ve en merakla beklenen sergisi haline geldi. Beşinci yılından bu yana Goldman Sachs tarafından desteklenen Serpentine Gallery’nin sanat yönetmeni Hans Ulrich Obrist ve eski CEO Yana Peeli’nin bu yıl danışman olarak seçtiği mimarlar ise Sir David Adjaye OBE, Richard Rogers, David Glover, Julie Burnell ve Amira Fad’dı.