Bülent Tatlıcan
Bize Delta Mermer’den bahseder misiniz? Ne zaman faaliyete geçti ve bugünlere kadar ne gibi aşamalardan geçti?
Delta 1997 yılında Afyonkarahisar Merkezli, Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet göstermeye başlamış bir firmadır. Esasen mermer madenciliği sektöründe faaliyet göstermeye devam ediyoruz. 19 yıldır süreklilik anlayışı ile kendisini yenilemeye gayret eden bir işletmeyiz. İlk yıllarımızda yarı mamül alıp işleyen firmamız bugün kendi ocaklarından ve doğal taş koleksiyonu olarak portföyünde bulundurduğu değişik cins ve renkleri ham madde olarak bünyesinde barındıran, mozaik, patlatma ve özel ürünler dahil, doğal taşın her türlü yüzey ve bitişini yapabilen ebatlı ürünlerden plakaya kadar 600’den fazla ürünü işleyebilen bir kapasiteye ulaşmıştır. Bugün 43 ülkeye ihracat yapan,iç pazarda da belli projelerde iş yapan bir firma haline geldik.Tabi bu süreç adım adım ve çok çeşitli zorlukları aşarak bu günlere ulaştı. Makine ekipman yetişmiş eleman, belli bir pazar payının oluşması fuarlar projeler derken bu günlere ulaştık.
İstanbul pazarı sizin için neden önemli? Yeni showroom ile ulaşmak istediğiniz hedefler neler?
Afyonkarahisar merkezli bir firmayız ancak Türkiye’nin son yıllarda gelişimine paralel olarak, ilimizin önemli bir kavşak noktası olması hasebiyle artık İstanbul eskisi gibi 7-8 saatte karayolu ile ulaşılırken bugün 3-4 saatte ulaşılır hale geldi. Otoyollar, bölgesel havalimanı artık ticareti daha dinamik ve ulaşılabilir hale getirdi bunu gözlemliyoruz. Biz de bu gelişmeleri takip ederken İstanbul’u göz ardı edemezdik. Çünkü İstanbul bir dünya kenti, tüm ülkelerin vazgeçilmez şehirleri vardır, Türkiye’nin de İstanbul’u vazgeçilmez bir şehir. Hem dünya için hem de ülkemiz için gerçekten değer üreten bir şehrimiz İstanbul. İşte biz 2007 ve 2008 yıllarında artık İstanbul’un mega projelere ev sahipliği yapacağını ve inşaat sektörünün tabiri caiz ise evrim geçirecek kadar büyük bir gelişime gebe olduğunu fark ediyorduk. Tabii, yurtdışındaki bazı özel şehirler de olan gelişmelere paralel İstanbul’un da olması gereken gelişime ayak uydurması kadar doğal bir şey olamazdı. Onun için 8 yıl öncesinde ilk önce Çekmeköy’de bir depo ve mağaza açılışı yaptık. Epeyce zorlandık önceleri,çünkü anlayış ve satış-pazarlama mantığı değişim içindeydi. Ama sabrettik, bu arada İstanbul firmamızı 3 ayrı kolda ilerlemeyi planladık. Birincisi nihai tüketici, ikincisi inşaat firmaları ve projeler, üçüncüsü ise özel tasarım ile kişiye özgü projeler olarak. Bunun için Dudullu’da bir mağaza daha açtık. Dudullu mağazamız sektörde önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Çünkü doğal taş ile yapılabilen ne varsa mağazamızda sergiliyoruz. Mimarlara, proje müelliflerine, inşaat firmalarına ve nihai tüketiciye hitap edebiliyoruz. Ayrıca bu mağazamız birlikte çalıştığımız bayilerimiz için de genel bir teşhir merkezi oldu. Çok sayıda bayimiz oluştu. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ve bayilik sistemimiz ile en küçük miktarları bile önemseyerek hizmet verdiğimiz bir anlayışımız var. Bu da bizi dinamik kılıyor. Yeni mağazalarımızda ulaşmayı hedeflediğimiz aslında bu durumdu. Her doğal taş ihtiyacı olan her türlü projeye ya da işe hitap edebilmekti. Bunu sağladığımıza inanıyorum.
Doğal taş kullanmak isteyen mimar ve müteahhitlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Doğal taş öncelikle hijyenik bir üründür biliyorsunuz. Yapıya değer katar, kaliteyi en üst seviyeye çıkarır. Zaten sektör olarak aynı pazardan pay alan seramik sektörü de doğal taşı taklit eder. Dolayısı ile doğal taş ürünler hem kullanıcısına hem de kullanılan mekana değer katıyor. Doğru ürünü doğru mekanda kullanmak gerek. Bunun için iç mimari ve mimari tekniklere önem vermek ve teknolojiyi iyi kullanmak gerekiyor. Doğal taş kullanımının rahatlığı ve korunması ile ilgili ülkemiz çok büyük bir zenginlik içinde, onun için müteahhitlerimiz, proje müelliflerimiz,nihai kullanıcılar iyi araştırma yaparak doğru ürünü bulduklarında çok uzun yıllar doğal taşın konforunu yaşayabilirler. Artık Türkiye çok gelişti, mimari projelerle tasarımlarla birlikte doğal taş ürünleri yapılara ciddi bir değer kazandırıyor, bu fark edildi. Tasarım, projelendirme, renk ve sertlik değişiklikleri, cins ve mekanlara göre seçimlerin yapılması ile kaliteli mekanlar üretileceğini bir daha ifade etmek isterim.